Miras Hukuku, Vergi Hukuku

Miras Hukuku,Vergi Borçlarında Mirasçılık

Miras Hukuku İskenderun Avukat Hatay Mehmet Yıldırım

Mirasçılık ya kanuna ya da murisin (miras bırakanın) iradesine dayanır. Miras kendisine kanunen geçen mirasçıya kanuni mirasçı, ölüme bağlı tasarrufla (vasiyetname vb.) intikal eden mirasçıya mansup (atanmış) mirasçı denilmektedir. Miras Hukuku ile bir kimsenin ölümü üzerine malları, hakları ve borçları mirasçılarına geçmektedir.

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 495 vd. maddelerinde, kimlerin hangi şartlarda mirasçı olabileceği; kan hısımları (altsoy, ana-baba, büyük ana-büyük baba) evlilik dışı hısımlar, sağ kalan eş, evlatlık ve devlet olarak ana başlıklar halinde düzenlenmiştir. Mirasın ölüme bağlı olarak kimlere intikal edeceği, ilgili hükümler çerçevesinde belirlenmektedir. Elbette ki şartları oluştuğunda ve belirlenen bazı sürelere riayet edildiği takdirde, ret hakkı bu kişilerce kullanılabilecektir.

Türk Medeni Kanunu ve Miras Hukuku

Türk Medeni Kanunu madde 641’e göre; ‘‘mirasçılar tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar.’’. Yani vergi borçlarının dışında kalan borçlarda, mirasçılar miras bırakanın borçlarını miras payları ne olursa olsun ödemekle yükümlüdürler. Kanun hükmünün gereği olarak miras bırakanın alacaklısı, borcunu mirasçılardan miras payları oranında istemekle kısıtlanmamaktadır. Bu durum miras bırakanın borçları bakımından, mirasçıların müteselsil sorumluluğu olduğunu ortaya koyar. Fakat kendi miras payına düşenden fazlası kadar borç ödeyen mirasçı, fazla ödediği miktarı diğer mirasçılara rücu edebilmektedir. Peki vergi borçlarında durum nasıldır ve mirasçıların diğer borçlardan farkı var mıdır?

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun, mirasçıların vergi borçlarıyla ilgili sorumluluğunu düzenleyen 12. maddesi şöyledir. ‘‘ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan herbiri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar’’ şeklindedir. Yani vergi borçlarını diğer borçlardan ayıran temel unsur, vergi alacaklısı olan devletin, alacağını mirasçılara sadece miras payları oranında yansıtabilmektedir.

Mirasın reddi, mirasçılıktan çıkarma (ıskat), vasiyetname, miras hakkından feragat gibi vergi borçlarından kaçınma yolları, vergi borçlusu haline gelen mirasçıların uyguladığı yöntemlerdir. Fakat bu muvazaalı (danışıklı) işlemlerin iptali için alacaklılara yasal başvuru hakkı tanınmıştır. Özellikle saklı paylı mirasçıların gerek tek taraflı gerekse miras bırakanla birlikte hareket ederek yapacağı tasarruf tiplerinin hemen hemen hepsi kısmen dahi olsa iptale konu olabilecektir.

Vergi cezalarındaki durum vergi borçlarından farklıdır. Vergi Usul Kanunu’nun 372. maddesinde ‘‘ölüm halinde vergi cezası düşer” denilmektedir. Bu durum cezaların şahsiliği ilkesinin nedenidir. Mükellefin ölümü halinde kesilmiş ve tahakkuk etmiş usulsüzlük, özel usulsüzlük, idari para cezaları veya vergi ziyaı gibi cezalar terkin edilir veya kesilerek tahakkuk edecek ise kesilmez.

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından her yıl şubat ayının son haftasında kutlanan Vergi Haftası kapsamında, vergi bilincinin gelecek nesillerde benimsenmesi ve kayıt dışı ekonomi ile mücadele bilincinin oluşması dileğiyle…

Av. Mehmet YILDIRIM

ŞUBAT 2022